Fransa Merkez Bankası, Dördüncü Çeyrekte Büyüme Beklemiyor

Fransa Merkez Bankası, ülkenin ekonomisinin 2024’ün dördüncü çeyreğinde büyüme kaydetmeyeceğini açıkladı. Banka, küresel ekonomik koşulların, yüksek enflasyonun ve artan faiz oranlarının etkisiyle, Fransa’nın ekonomik büyüme hedeflerinin altında kalacağına dair endişelerini dile getirdi. Bu açıklama, ekonomik zorlukların devam ettiğini ve Fransa’nın 2024 yılı sonuna doğru büyüme konusunda zorluklarla karşılaşabileceğini gösteriyor.

Fransa Merkez Bankası’nın açıklamasında, küresel belirsizliklerin ve yüksek enerji maliyetlerinin iç talep üzerinde baskı oluşturduğu vurgulandı. Ayrıca, Avrupa’daki ekonomik zorlukların, Fransa’nın ihracat sektörüne olumsuz etkilerde bulunduğu ifade edildi. Düşen ticaret hacmi, özellikle Fransa’nın önemli ticaret ortakları olan Almanya ve İtalya gibi ülkelerdeki ekonomik durgunluk nedeniyle daha da belirginleşti.

Ülkede enflasyon oranlarının yüksekliği de büyüme beklentilerini zorluyor. Fransa’daki enflasyon oranı, özellikle gıda ve enerji fiyatlarındaki artışla birlikte, son yılların en yüksek seviyelerine çıktı. Merkez Bankası, enflasyonun tüketici harcamaları üzerinde baskı oluşturarak, iç talebi sınırladığını belirtiyor. Yüksek enflasyon, aynı zamanda hanelerin ve işletmelerin bütçelerini zorlamaya devam ediyor.

Faiz oranlarındaki artış da büyüme beklentilerini olumsuz etkileyen diğer bir faktör. Avrupa Merkez Bankası’nın faiz artırma politikası, borçlanma maliyetlerini yükselterek, hem tüketiciler hem de şirketler için harcama ve yatırım kararlarını zorlaştırdı. Banka, bu durumun özellikle inşaat ve dayanıklı tüketim malları sektörlerinde yavaşlamaya yol açtığını belirtiyor.

Fransa Merkez Bankası’nın raporunda, 2024 yılı sonu itibarıyla ekonomik toparlanmanın ancak 2025’te belirginleşebileceği ifade ediliyor. Bu süreçte, Avrupa’daki ekonomik belirsizliklerin ve küresel ticaretin etkilerinin, Fransa’nın büyüme hedeflerini zorlayabileceği öngörülüyor.

Sonuç olarak, Fransa’nın 2024’ün dördüncü çeyreğinde büyüme beklememesi, küresel ekonomik zorluklar ve içsel baskılarla şekillenen bir ekonomik ortamı yansıtıyor. Uzmanlar, ekonomik toparlanma için daha geniş çaplı yapısal reformlara ve uluslararası ekonomik koşulların iyileşmesine ihtiyaç duyulduğuna dikkat çekiyor.