Dünya genelinde şehirlerin yaşam kalitelerini değerlendiren 2024 Küresel Yaşam Kalitesi Raporu yayımlandı. Raporun sonuçlarına göre, Avusturya’nın başkenti Viyana, en yaşanabilir şehir olarak birinci sırada yer alırken, Suriye’nin başkenti Şam, en kötü şehir olarak belirlendi. Bu sonuçlar, şehirlerin sosyal, ekonomik ve çevresel faktörler açısından nasıl farklılık gösterdiğini bir kez daha gözler önüne serdi.
Viyana, sunduğu yüksek yaşam kalitesi, güvenli yaşam ortamı ve gelişmiş sağlık hizmetleri ile dikkat çekiyor. Raporu hazırlayan uzmanlar, şehrin eğitim olanakları, yeşil alanları ve kültürel zenginliklerinin, onu en yaşanabilir şehir yapmanın temel sebepleri arasında olduğunu belirtiyor. Viyana’nın genel yaşam standartları, toplumsal destek sistemleri ve sosyal hizmetleri, diğer şehirlere göre oldukça yüksek seviyelerde bulunuyor.
Öte yandan, Şam’ın en kötü şehir olarak değerlendirilmesi, Suriye’deki iç savaşın yarattığı yıkım ve istikrarsızlığa bağlı olarak ortaya çıktı. Rapor, Şam’ın güvenlik sorunları, kötü altyapı, yetersiz sağlık hizmetleri ve yüksek yoksulluk oranı ile yaşam kalitesinin ciddi şekilde düştüğünü vurguladı. Savaşın etkisiyle birçok insan, temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorluk yaşıyor ve bu durum, hayatı tehdit eden bir hal alıyor.
Bu iki şehir arasındaki zıtlık, şehirlerin sosyal politikaları ve yönetim sistemleriyle de doğrudan bağlantılı. Viyana, gelişmiş sosyal hizmetlerle desteklenen, sürdürülebilir bir şehir olma yolunda ilerlerken, Şam, sürekli savaş ve çatışma ortamında yaşayan bir halk ile karşı karşıya kalıyor.
Raporda yer alan diğer şehirler arasında Kopenhag, Vancouver ve Melbourne gibi şehirler de yüksek yaşam kalitesi ile dikkat çekiyor. Bu şehirler, sosyal hizmetler, çevre bilinci ve yaşam standartları açısından örnek teşkil ediyor.
Sonuç olarak, Viyana’nın en yaşanabilir şehir olarak öne çıkması, Avrupa’nın yüksek yaşam standartlarının bir yansıması olarak görülürken, Şam’ın kötü durumu, Suriye’deki iç savaşın insan hayatına olan olumsuz etkilerini bir kez daha hatırlatıyor. Rapor, dünya genelindeki şehirlerin yaşam koşullarını değerlendirmeye devam ederken, yerel yönetimlerin bu verileri dikkate alarak daha iyi yaşam alanları yaratma hedefini destekleyecek nitelikte. Bu tür raporlar, şehirlerin sürdürülebilirlik ve yaşam kalitesini artırma konusundaki çabalarını şekillendirmek açısından büyük önem taşıyor.